4 Şubat 2010 Perşembe

Bu hayatta herkesi siktir etmeyi öğrendim...

Bütün isimler, sözler ve çağrıştıkları anlamlar birbirlerine girdiler. Anlamlarını kaybettiler. Ve diğerleri... Artık konuşmanın bir anlamı kalmadı benim için zaten dinleyenim yok. Susmak istiyorum ama susamıyor konuşmak istiyorum. Ruhumda artık hiçbir şey hissetmiyor. O eski heyecan kalmadı bedenimde ve kalbimde. Artık kimse için öyle atmıyor kalbim. Mutsuzluk şekil değiştirerek, yaklaşıyor artık yanıma... Siyah yine siyah olabildiğince... Karışıklık... Niye yazıyorum bunları sizlere bilmiyorum. Ama bildiğim birşey var ki içimde kalmalı bu sözler bu düşünceler... Yazmaktan kim ölmüş ki (Marquis De Sade) :) Bende yazayım ölene kadar damarlarımda bir damla kan kalmayana kadar yazayım. Bu değildi söylemek istediğim asıl söylemek istediğim ne kadar çok susmak istediğim. Beni anlayan var mı bu kadar çok anlamsız söz arasında tespit eden var mı benim hastalığı mı? Kocaman bir ağırlık var üstümde artık. Ve tekrar ölmeyi bekliyorum. Arkamda bırakacakları düşünmüyorum. Siktir et gitsin diyorum. bU hayatta hiç birşey kafana takmayacaksın.Yaşlı bir amca diyor bana hastanede "Bu hayatta herkesi siktir etmeyi öğrendim..." ne kadar haklı değil mi ama ben siktir edemiyorum. Kullanılmaya müsait bir aptalım ben...

1 yorum: